Tudor
TUDOR'A DAİR

MARKANIN DOĞUŞU

Şubat 1926’da Hans Wilsdorf, “The Tudor” markasını tescil ettirdi ve kadranında bu imzayı taşıyan saatler üretmeye başladı. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından Hans Wilsdorf, büyümenin ve markaya kendi kimliğini vermenin zamanının geldiğinin farkındaydı. 6 Mart 1946’da, hem erkek hem de kadınlara yönelik modellerde uzmanlaşacak “Montres TUDOR S.A.” markasını yarattı. Rolex, teknik, estetik ve işlevsel özelliklerin yanı sıra, dağıtım ve satış sonrası hizmetleri de garanti edecekti.

TUDOR TARİHİ
HANS WİLSDORF’UN SEZGİSİ

Birkaç yıldır, uzmanlarımızın Rolex saatlerimizden daha makul fiyatlara
satabilecekleri ve aynı zamanda Rolex’e ününü kazandıran güvenilirlik standartlarına da ulaşacak bir saat üretme fikri üzerinde düşünüyordum. Bu saati üretip pazarlamak amacıyla ayrı bir şirket oluşturmaya karar verdim. Adı TUDOR saat firması oldu.
- H. Wilsdorf

SAAT İŞÇİLİĞİ
EL USTALIĞININ GELENEKSEL SANATI

Bir TUDOR saati canlıdır. Kalbi atar. Sizi mikro hassasiyet dünyasına sürükler. Tüm aksamlardaki yüksek teknoloji, en küçük detaya kadar durmak bilmeden, neredeyse saplantı derecesinde test edilir. Mekanizmayı inceleyin. Estetik ve performans, dayanıklılık kadar zevk için de tasarlanmış ürünlerin en iddialısına uyar. Göze hoş gelen, akla heyecan veren bu hassasiyet mekanizması, zamanın zorluklarına göğüs gerecektir. Sıra dışı malzemeler, tasarımın dayanıklılığı ve sağlamlığı her saati eşsiz bir nesne haline getirir.

MARKA ELÇİLERİ

DAVİD BECKHAM

Küçük bir çocukken David Beckham’ın bir hayali vardı. Gelecekte ne olmak istediği sorulunca verdiği cevap hep aynıydı: bir futbolcu. Erken yaşta başlayan bu tutku sayesinde futbol tarihinin en beğenilen, en sevilen ve en başarılı oyuncularından biri oldu. Üç büyük kulüpte oynayan, 115 defa İngiltere Milli Takımı’na seçilen ve bunun 59’unda takım kaptanlığı yapan Beckham, futbola damgasını vurdu: 6 İngiltere şampiyonluğu, 2 MLS kupası, 1 İspanya şampiyonluğu ve bir UEFA kupası.

JAY CHOU

Tayvan’da öğretmenlerin olduğu bir ailede büyüyen Jay Chou, piyanoyla dört yaşındayken tanıştı ve sonrasında müzik konusundaki yeteneğini erken yaşta ortaya koydu. Daha sonrasında çello çalmaya da başladı ve bugün hâlâ en sevdiği bestecinin Chopin olduğunu belirtiyor. Müzisyen. Oyuncu. Yönetmen. İkon. On yılı aşkın süredir Asya Popunun Kralı, dünyanın dört bir yanında sınırları zorluyor. Jay Chou, Taipei’den Hollywood’a, sıradaki zorlu mücadele onu nereye çağırırsa oraya gitmeye hazır.

“GEÇMİŞE SIRT ÇEVİRMEDEN İLERLİYORUZ. EN İLERİ SAAT İŞÇİLİĞİ TEKNİKLERİ, EN İYİ TASARIMLAR”

Bu web sitesi çerez kullanır
Hizmet kalitemizi artırmak adına internet sitemizde çerezler kullanmaktayız. Detaylı bilgi almak için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz
Daha Fazla Seçenek
Tümünü reddet
Seçilenlere İzin Ver
Tümünü kabul et